AİLE ŞİRKETLERİ -1-
Aile şirketleri kavramını sıklıkla kullanmamıza rağmen herhangi bir mevzuatla düzenlenmemiştir.
Aile şirketlerini/işletmelerini, genel olarak akrabalık ilişkileri olan kişilerin bir araya gelerek kurdukları şirketler/işletmeler diye tanımlayabiliriz. Aile şirketlerinde aile, ilke olarak hem kurucu hem de yönetici konumundadır.
Günümüzde gelişmiş ülkelerin çoğunda ekonomik hayatta söz sahibi işletmeler ya aile şirketleridir ya da aile işletmesi olarak hayata atılmış işletmelerin devamı biçimindedir. KOBİ diye kısalttığımız küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin büyük çoğunluğunu aile işletmeleri oluşturmaktadır.
OECD istatistiklerine göre ekonomileri sanayiye dayalı ülkelerde anonim işletmelerin yaklaşık %75´i ya ailelere aittir ya da aileler tarafından kontrol edilmektedir. Avrupa birliğinde 17 milyondan fazla aile işletmesi, yüz milyondan fazla istihdam oluşturmakta ve işletmelerin %65´inden fazlasını temsil etmektedir.
Bu istatistiki bilgiler ışığında aile şirketlerinin milli veya dünya ekonomisinde vazgeçilmez bir unsur ve politik güç haline getirmektedir.
Rakamlar dikkate alındığında aile şirketlerinin dünya ekonomisine yüksek oranda katkıda bulunmalarına rağmen ömürlerinin son derece kısa olduğu görülmektedir. Aile işletmelerinin temel amaçlarından biri şirket faaliyetinin sürdürülebilirliğini sağlayarak şirketi sonraki kuşaklara devredebilmek olmalıdır.
Ülkemizdeki işletmelerin %95´ini aile şirketleri oluşturmakta olduğu halde bu şirketlerin ortalama ömrü 25 yılı bulmamaktadır. İstatistikler incelendiğinde bu aile şirketlerinin %30´u ikinci kuşağa, %12´si üçüncü kuşağa devredilebilmektedir. Dördüncü kuşağa geçebilenlerin oranı ise %3´te kalmaktadır. Osmanlı döneminde kurulmuş olup günümüzde faaliyetine devam eden işletme sayısı 70 kadardır. Sizlere aktaracağım daha diğer bir durum ise ülkemizde kurulan işletmelerin çok büyük bir kısmının ilk beş yılda ortadan kalktığıdır.
Bilim adamlarının araştırmalarına göre geçmiş 50 yılda kurulmuş aile işletmelerinin sadece %20´ sinin faaliyetlerini devam ettirebildikleri tespit edilmiştir.
Aile işletmelerinin başarısızlıklarının veya ömürlerinin kısa olmasının altında birçok neden vardır. Bu nedenlerden bazıları;
– Teknolojik değişikliğe ayak uyduramamaları
– Ürettikleri malların demode hale gelmesi
– Artan rekabete uyum sağlayamamaları
– Kurumsallaşamamaları
– Aile işletmelerine özgü kuşak çatışmaları veya rekabeti
– Bazı işletme sahiplerinin reddedemeyecekleri teklif alınca işletmelerini devretmesi
– Kardeşler arasındaki çekişmeler
– Gurur
– Kıskançlık
– Aile-iş çatışması
– Devir planlamasındaki hatalar v.b. sayılabilir.
Bir Çin atasözü “Köylü çarığından çıkan, üç kuşakta köylü çarığına döner” ve bir Japon atasözü “birinci kuşağın çok çalışmasıyla oluşturulan servetin tamamı, yumuşak başlı üçüncü kuşak tarafından heba edilir” demektedir.
Görüldüğü gibi aile işletimlerinin üçüncü kuşağa aktarılması ve başarı ile faaliyetlerine devam edebilmesinin zorluğu çoğunlukla muzipliği ile bildiğimiz Çin ve Japon atasözlerine bile konu olmuştur.
Ekonomimizin temeli sayılacak aile işletmelerinin gelişmesi ve sonraki kuşaklara sağlıklı şekilde aktarılması için sizlere fikirler vermeyi amaçladığım bu yazı dizisinin ilk bölümünü böylece sonlandırmak istiyorum.
Sağlıcakla kalın…